Sıcacık bir insan hikayesi. İki uçtan. Biri Diyarbakırlı itfaiye müdiresi, diğeri Artvin doğumlu Trabzonlu itfaiye şoförü. İki belediye başkanı, hibe edilmiş bir kamyon. Çayırbağ'ın sesi ta Diyarbakır'dan duyulmuş, tek amaç ülkenin yangınlarını söndürmek.
Çocuk tüm masumluğuyla bizim oralarda birinci sınıfa öğretmene bakmaca yılı denir diyor ve kardeşlerinin neden Türkçe bilmediğini anlatıyor Koşman'a. "Yangın Var"ın tasası derdi yok, o kadar sıcak, o kadar bizlerden ve içten ki, Hatay'da bana neden "hello" dediklerini bir kez daha anladım çocukların. Türk filmlerini elimden geldiğince izlemeye çalışırım ama açıkça söylemeliyim ki yıllardır beni bu kadar mutlu salondan ayıranı olmamıştı.
Ağlatmayan bir film olduğu yazılmıştı ancak ben iki yerde kendimi tutamadım. Biri Ahmet Kaya'nın o güzel şarkısı, dinlemeyeli çok olmuş fark etmeden, diğeri ise Artvin'deki gelin türküsü. İkisi de o kadar içe işliyordu ki, elde değildi tepkisiz kalmak.
Filmde Selvi Boylum Al Yazmalım'a bir saygı duruşu var. Ben kendi adıma, beyaz perdede insanı en saf olduğu haliyle izlemeyi çok özlemiştim, her karakter o kadar gerçekti ve perdeden uzanıp senin elini tutuyordu ki, ben buna film diyorum. Teşekkür ederiz.
Aklımda tek bir dize var.
"Acı çekmek özgürlükse özgürüz ikimizde." Aylardır kendimi ifade etmek için neredeyse kitap yazdım, buymuş aradığım. Sağol üstat.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder