3 Aralık 2011 Cumartesi

A Dangerous Method

Bu yazı bana iki saat boyunca eşlik eden Zeynebime ithaf edilmiştir :)

Black Swan'in ardından Natalie Portman için ne düşündüysek, bu filmde daha da fazlasını Keire Knightley hakediyor kuşkusuz. İki çok güçlü adam, Jung ve Freud'un arasında seksin ölüme benzer  olduğunu düşünen ve bunu araştırmalarına yansıtan, önce hasta sonra doktor olan bir kadın. Özellikle ilk yarısında kriz anlarında ister istemez siz bile irkiliyorsunuz. Vücudundaki tüm kasları bu denli kontrol ederek oyunculuğuna yansıtması gerçekten muazzam. Jung ve Freud başlarda birbirleriyle iyi geçinselerde, maalesef bunu sürdüremiyorlar. İster istemez filmi seyrederken Jung'un tarafını tutuyorsunuz, yani film sizi buna yönlendiriyor. Freud ise dokunulmayan hatta tartışılamayan bir otorite olarak kalıyor. Jung'un film süresince savunduğu ise bireylere karşı sen hastasın demekten ve teşhis koymaktan fazlasının bir doktor tarafından sağlanması gerektiği. Onların hayatlarını değiştirmek ve bu değişim sürecindeki yolları onlar için çizebilmek; film boyunca da bunun savaşını veriyor. 

Türkiye'deki afişleri beğenmediğimi söyleyebilirim, kafaları sanki kesilip oturtulmuş gibi, iç içe olan afiş çok daha etkileyici. Duyduğum kadarıyla görmeyen kalmadı filmi. Wagner filmde iyi bir yere sahip, sanırım sondaki müzik de kendisine ait. Bir modern opera öğrencisi olarak bunu teyit etmem gerekirdi ama iç güdülerime inanmayı tercih ediyorum. 

İyi seyirler ve haftasonları..

Birçoğunuzun ilgisini çekmeyeceğine eminim, ama Freud ve Jung'un oteldeki sohbet sahnelerinin arkasında gazete okuyan bir adam var. Adam gazeteyi özel bir gazete tutma aparatı ile resmen taşıyor, böylece gazete katlanmıyor. Ben ki gazeteyi özellikle rüzgarlı  havalarda zapt edemeyen beceriksiz olarak bir süre hayretlikle baktım. 

1 yorum:

  1. Keira yine bir Oscar adayligi alacak bence, yahudi ruzgarini da arkasina alarak..
    Ben David Cronenberg arkadasimizi ve senaristi (ismini cismini bilmiyorum maalesef) icinde kaybolmaya bu kadar musait bir hikayeyi bu kadar yalin anlatabildikleri icin cok takdir ettim kendimce.
    Keske o gazete tutucuyu gorebilseydim ya! Ben onun yerine otobuste yanimda oturan ve utanmadan ipadinden kitap okuyan arkadasa yol boyu aval aval baktim:)

    YanıtlaSil