Her alanda bir yılı geride bırakırken, şüphesiz futbol; doğal afetler, haksız yargılanmalar ve tutuklanmalardan sonra gündemin göbeğinde uzun bir süre ikamet etti. Yöneticilerden, futbolculara, teknik adamlara, gol sevinçleri parmaklıklar ardında kaldı, uzun bir süre de öyle olacak gibi gözüküyor. Herhalde TFF başkanının adının bu kadar bilindiği bir dönem ve bu kadar medya önünde bir başkan şimdiye kadar görülmemişti.
Playoff sistemine geçtik ama kim ne kadar biliyor, yürüyecek mi, biz bunu sevmedik mi diyeceğiz merakla bekliyoruz. Ama şöyle bir devre arası puan durumuna bakarsak, üç büyükler ilk dördün içinde herhalde aynı anda yıl ortasında bulunmayalı olmuştu. Acaba bir motivasyon sağlamışmıdır, sezon sonu bunu bize anlatacak.
Türk Telekom Arena'nın bitmesiyle, her türlü eleştiriye karşın, Türk Futboluna çok güzel bir stadyum kazandırdı. Hala sorduğum neden Şükrü Saraçoğlu'nun üstten ısıtma sistemi orada yok. Bursaspor şampiyonluğun devamını getiremedi. Trabzon, Beşiktaş olma yönünde ya Avrupa ya Sportoto dedi. Hepimiz Avrupa'da zevkle izledik. Abdullah Avcı, Milli Takımımıza hayırlı olsun, Büyükşehir'deki koltuğunu Arif Erdem'e bıraktı. Bülent, Arif, Ümit, Turgay derken UEFA şampiyonları teknik kadrolardaki kotaları hızla dolduruyorlar.
Devre arasında futbolcu almayı, satmayı çok seven Türk Futbolu, en kötü senesini geride bıraktı. Şikesiz, ayakla kazanılan bir 2012 diliyoruz. Arda'da mutlu oldu ya, tabii bu arada futbol oynamayı hatırladı. Bu da bu seneden bize kalan bir anı olsun :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder