24 Kasım 2011 Perşembe

Bestseller listesi bize ne söylemeye çalışıyor?

Hepiniz kendinize gelin ve hayatınıza çeki düzen verin! 


Durun, neden anlatacağım..


Her zaman çok bilinçli yapmayız bunu, ama hep merak ederiz kim ne okuyor, ne dinliyor? Bunun için değil mi zaten "ölmeden önce izlemeniz gereken 100 film, okumanız gereken 250 kitap" listeleri?

Bir sohbetin ortasında farkında olmadan bir bakmışsınız yoklama alıyoruz, aaa ben onu hala izlemedim, duydum ama bilmiyorum, ya da gerçekten kült bir filmden bahsediyorsak, utancımızdan çaktırmama çabası..

Vaktimi mümkün olduğunca okumaya ayırdığım şu günlerde; belli aralıklarla Remzi Kitabevi'ne gidip Bestseller'ı kontrol ediyorum. Ayşe Kulin'i saymazsak büyük ölçüde masanın üstündeki ve duvarda numaralı olarak sıralanmış kitaplar benzerlik gösteriyor.

Bazı isimler vardır, o liste zaten onlara aittir. Paul Auster, Paulo Coelho, Stephen Hawking ve şu an itibariyle Steve Jobs. Bir de listenin sürprizleri vardır. Dönemin trendine göre değişen konular üzerinde çoğu zaman isimlerini pek bilmediğimiz yazarlar, güzel çıkışlar yaparlar. En yeni trendlerden biri, filmlerin kitapları. "One Day" ise bunların sonuncusu. İçinizi ısıtmak istiyorsanız, artık sinemada olmasa bile evde bu filme mutlaka  zaman ayırın. En azından Anne'in oyunculuğu bunu sizden rica ediyor. 

Ve en yeni trend mi ne? Kişisel gelişim kitapları anarşinin manifestosunu yeniden kaleme alırken, daha sevimli olanlar size hayat koçluğu yapmaya çalışıyorlar. İki kitaptan bahsediyorum. Biri şu an bir numara olan "Decision Book". Üç numara ise "Fuck it". Decision book bana Foreign Policy dersini hatırlattı, içinde oldukça çok tablo var, ve insanın karar verme süreçlerinden elinden geldiğince hiçbir noktayı atlamadan bahsetmeye çalışıyor. Mantık süzgecinde yaşayan bireylerden bahsediyorsak, karar alma süreci hem psikoloji, hem siyaset, hem de ekonomi için vazgeçilemeyen bir alandır, ve hepsi yakın bir anlam için farklı terimler kullanmayı tercih ederler. 

Cognition, decision making, utilitarianizm

Kitaplar bize ne kadar yol gösterebilirler tartışılabilir, ama dikkat edin, sesi çok veya az çıkan düzen sarsan mesajlar sizleri bekliyor. 

Eğer vaktiniz olursa neden kapakların siyah üzerine sarı şekiller, ya da mum, olduğunu düşünün. Ben biraz fazla detaycı olduğum için bir süre kendimi yoracağım. Başka renk bir mum, ya da kırmızı mumlar olamaz mıydı? Siz söyleyin. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder