13 Mayıs 2012 Pazar

Kadınların Yetiştirdiği Bir Kadın Ben ve Annem

Ben Merve. 
Annem için "Yavru", babaannem için "Maviş", halam için "Mermi", teyzelerim için "Merviş"im. 
Ne amazon, ne geyşa, ne feminist, ne kuma, ne berdel yok ismimin başında.
Kadınların yetiştirdiği bir kadınım.. 

Geleceğin yazgısının şimdide saklı olduğunu farkında olan, gelişmekten, değişmekten, "önce ailem, çocuklarım" demekten korkmayan, neşesini kederini bugüne taşırken anın kıymetini gülümsemeleriyle taçlandıran kadınların yetiştirdiği bir kadınım..

Annesi Selanik göçmeni, tatar kayınvalidenin gelini bir annaanne; Muş'ta kayınvalidesi ve kayınbiraderleriyle bir çatıyı paylaşan eşi tır şoförü bir babaannenin yetiştirdiği bir kadınım..


Anne, sen, 

Daha "anne" derken beni ağlatabilen kadınsın. Bir ömür boyu dönüşmeye çalışacağım, bir o kadar hızla da kaçmaya çalışacağım kadınsın. Güçlülüğün, bilgeliğin, kontrolün emsali; zor kızının zor kadınısın. Gözyaşlarını bir tek çaresizliğe akıtan kadınsın. Belki de bir ömür beni hiç anlamayacak, düpedüz zıt yansımam olan kadınsın. Ama beni en çok anlayan kadınsın. Zor hayatı hepimize kolaylaştıran kadınsın. 

Anne, sen, 

Hem bizim, hem hayatın tüm hırpalamalarına rağmen, ne güzelliğinden ne zerafetinden ne de duruşundan hiçbir şey yitirmedin, vazgeçmedin, eksilmedin, silinmedin. Bu yüzden de idolüm annen gibi olmak diyen sesler ile bizi hep gururlandırdın. 

Anne, sen, 

Sen bizim tek kişilik orkestramızsın, içinde olması gerektiği gibi hem acı hem tatlı sesleri barındıran..

Anne, 

En çok ben kızdım sana, en çok ben üzdüm; ama hiç söylemesemde, gösteremesemde, yapı bu, annesinin kızıyım, en çok ben sevdim seni, en çok ben eleştirsemde en çok  ben takdir ettim, saygı duydum sana. 

Anne, biz "sen olmasan ne yapardık" sorusunu sormaya dahi cesareti olmayan iki dalız, tek elle tutarsan düşeceğimiz, iki elin özlemini soluyan, sarsılmamıza bile izin vermediklerin..


Ben kadınların yetiştirdiği bir kadınım. Önce anne olmak öğretildi, sonra eş, arkadaş, kardeş, dost. 

Ve istiyorumki, Cihan'ın annesi bugün oğluyla, o annesiyle yüzlerce kez gurur duysun. 
Cumartesi'nin gözü yaşlı anneleri bugün canları daha az acıyarak "oğlum" desinler. 
Çocuklarının önünde şiddet gören anneler en azından bugün nefes alsınlar, lütfen..

Anneliklerini çıplak gözlerle görüp, yaşama fırsatı bulduğum, anne deyince aklımda sıralanan isimlerin anneler gününü kutlamak ve iyiki varsınız demek için iyi bir zaman: Evşen Çilingir, Ayten Okut, Sevim Öztorun, Neriman Aksoy, Helen Özbay, Gaye Bulut, Gönül Sürmen ve halacıklarım Züleyha Özduru, Tülin Sönmez, yengem Leyla Erdemli, teyzem Şeyda Delier.

Ve eğer yukarıdakinin aklı bu kadar karışmasaydı, teyzecim senden bir kopya olmazdı yeryüzünde. Anne olmadan da anne olunur, Sema Ak.

Ee artık telefon etmesem olur mu? 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder