5 Mayıs 2012 Cumartesi

Deko, Dekor: "HOME SWEET HOME"

"Nasıl yaşamak istersin", "Nerede yaşamak istersin"den hep daha fazla sorulan bir sorudur. Ben nerede yaşayacağını biraz daha fazla düşünenlerdenim. Evim, evimin konumu, mobilyalar, mobilya-aksesuar uyumu, en başta da  evimin beni yansıtması çok önemli benim için. Hani üstüne başına bir şey alanlardan çok evine ıvır zıvır alanlar vardır ya, moda dergilerindense dekorasyon dergilerini almaya eğilimli olanlar, o benim buyrun. 

Resimdeki ev, Karadağ'ın Budva bölgesinden iç çekerek önünden geçtiğimiz şanslı insanların cenneti.. Mavi ahşap camları, muhteşem bahçesi, dev bir gölgelik olan palmiyeleriyle; daha ne ister insan? Ben bir şey istemezdim, gerçekten, görgüsüzlüğün manası yok. 

Montenegro
Çiçekten böcekten anlamamama rağmen bahçeli bir evde oturmak, güneşli bir evde yere kadar camları olan bir salondan dışarıya bakmak hep hayalim olmuştur. Soyak'ın Bahçem ya da benzeri bir adı olan projesini bu sebeple çok beğendim. Çok şehrin içi olmasada şehrin içinde yeşil fikri hep çekici gelmiştir. 

Küçüçük bir kadın olmama rağmen, sağa sola çarpma ihtimalim yüksektir, önce ferahlık ve az eşya ararım o yüzden, minimalistlikten kırılmak üzereyim, yüksek tavana anında tav olur, geri kalan her şeyi unutabilirim. 

En güzel fon kitaptır. Koca bir duvar kitaplarla dolu olsa, önündede çok ama çok rahat bir okuma koltuğu kendini bulmuş olsa, kim korkar okumaktan? 

Siz nasıl bir ev hayal ediyorsunuz? Yoksa hepsini bir kenara bırakıp, keşke sevdiğim içinde olsa, küçük bir biblonun, siyah bir sandalyenin ya da duvarın renginin ne önemi mi var diyorsunuz? 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder