4 Kasım 2011 Cuma

Tecavüz edilen vs Tecavüzcü vs Rule of Law

Başlığın bu kadar şaşalı durduğuna bakmayın, hukuk düzleminde bu ülkede neler olabileceğine şaşırmayacak kadar bu ülkenin insanı olma şerefine eriştim. Sabahtan beri tweetleri okurken, golcü savunma oyuncusu, tecavüzcü hakim derken bu ülkede ne tam anlamıyla olduğu gibi, ya da olduğu gibi algılanıyor diye düşündüm. Cinsellikten bu kadar çekinen, konuşamayan bir millet nasıl oluyor da tecavüzü diline pelesenk edebiliyor. O zaman biz her kavramın getirileri, ona sebep olanlar derken, oldukça seçiciyiz. Yani 5 tane karın olabilir, hiç problem değil, ama onları bir odaya koyup para verdiğinde biz ona fuhuş diyoruz. Ya da 17 yaşındaki kız evlendirilebilir, her gece kendinden belki yaşta büyük bir adamın koynunda yaşlanabilir ama o zaman da töre diyoruz. Kendi isteğiyle seks yaparsa orospu, biri onu zorlarsa kendi isteğiyle yaptıya getiriyoruz lafı. Sadece karşı taraf tecavüzcü damgası yiyor. Damgası yiyor dediğimde haksız yere anlamını yüklemeyin lütfen, bu ara ne desek biri düşüncelerimize tecavüz ediyormuş gibi gelmiyor mu? 

Demek istediğim kavramları, ortamları, olanları ve olacakları toplumlar yaratır. Bu kadar kadın cinayeti, kadına şiddet, tecavüz olaylarını erkeklik hormonları ya da eğitimsizliklere mi bağlayacağız? Yapmayın allah aşkına, ben bir kadın olarak bu açıklamaların hiçbirini yeterli ve güvenli bulmuyorum. Cinsellik dediğiniz tabu, ve gelenek dediğiniz duvarlar her kötülüğü içinde barındırıyor sanki. Tanımlanmamış suç suç olmaz diye bir kavram vardır, bir de iradesini kendini ve kendi isteklerini kontrol edemeyecek ölçüde kullanamayan ya da kullanma özgürlüğü olmayan bireyler var. Kontrol edemeyen tecavüz eder, özgürlüğü olmayan buna boyun eğer. 

Göğsümüzü kapayalım, çünkü davetiye çıkartıyoruz, etekler uzun, silüetler perde arkasında, ama sen yüzüme bakarak cinsel organını kaşıyabilirsin, ki bunu her gün sokakta yapıyorsun. Olan ve olacak olan her şey toplumsal cinsiyetler (gender) arası farklılıklardan doğan, en başından beri adaletsiz görüşlerin fışkırmasının sonucudur. 

Şimdi dönüp her şey için bir hakime bağırmak bana yetmiyor. Zaten cinsellik, ya da cinsel birleşme, her zaman iki taraf aynı oranda istediğinde gerçekleşen bir eylemi? Bunu çıkaralım şu kavramdan. Tecavüz önce kişilik haklarına, vücut bütünlüğüne aykırı, irade özgürlüğünün barınmadığı, azmettirici nitelikte bir eylemdir. Tabulardan kurtulalım, o kız bir daha asla temiz olmayacak, hayır o kız hep canının yakılmasından, istenmediği şeylere zorlanmaktan korkacak, bir de sizin ona yapıştırdığız damgalardan. Ona hep güvenmemenizden. Ya istediyse, aklını çelmiştir o oğlanın, kuyruk sallamayan köpeğe. Susun lütfen. 

Tecavüz yargının sorgulanacağı öyle ufak bir noktadır ki. Şaşırmayın. Fatih Altaylı yine isimleri tek tek vermiş, rica edicem isteği dışında sekse zorlayan eşleri, sevgilileri, babalarında isimlerini verir misiniz? Ama yok biz yine dağın görünen kısmıyla ilgilenelim. Resim hazır, pis bir adam, orman ya da araba, filmlerden bildiklerimiz, tecavüz. 

Benim bedenime bakarken de, dokunurken de, kendi tabirinizle kullanırken de önce saygı duymanızı bekliyorum. Biz bütün kadınlar, sadece tecavüze uğrayanlar değil, sahip olduğumuz bedenleri taşımak için size karşı her gün bir uğraş gösteriyoruz, bunu farkında mısınız? Biz hep kendimizi korumaya çalışıyoruz? Peki neden? Bize öğretilen ve maalesef izlediğimiz gibi yaşananlar bundan ibaret. 

Cinayet, fuhuş, tecavüz, darp, bunların arasından yargı çıkmaz, yanlış yere bakıyorsunuz. İnsana bakın dönüp, yapanlara değil artık!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder