|
Şımarık Pilavı |
Bir süre kendimi dinlendirmeden bunları da paylaşayım dedim, sonrası yoğun,bayram,gitmek,dönmek. Evet bana bayram tatil gibi gelmiyor. Eminim çalışanlar için kıymeti çok fazladır. Ben de sizden biri olduğum zaman bu kadar burnumun dikine konuşmayacağım ama çook işim var, maalesef. Size iyi tatiller. Gelelim benim Cunda seyahatimin ikinci kısmına. Açkan okumamanızı tavsiye etmekle kalmayıp, aç olduğunuzu hissedersem kapatırım sayfayı ;)
Cumartesi öğlen yemeği ve bizim için öğlen içmesi için durak Ayna. Biz ikide içmeye başlayıp, beş yedi arası latesiestadan sonra içmeye devam ediyorduk, pek bir keyifli oluyor. Ayna'nın müdavim köpeği pirinç orada değildi ama güleryüzlü sahipleri bizi ihya ettiler. Menüden her şeyi söyleme eğilimimizden sonra ev şarabı, peynir tabağı, tereyağlı cevizli erişte, Şımarık Pilavı!, zeytinyağlı tabağı ile yetinmeye karar verdik. Unuttum bir de o güne özgü girit kapağı vardı.
Peynir tabağı daha sonra anlatacağım Vino Şarapevi'ne göre çok daha iyiydi. Tereyağlı erişte hepimizi mest etti.Şarabın üzerine mutlaka vişne likörü için, tercihen tadını daha da iyi almak için iki tane için. Zeytinyağlı tabağında resimde gördükleriniz mevcut, sanırım gününe göre değişiyordur. Kabak çiçeği dolması iki gün içinde yediğim en lezzetlisiydi. Peynir tabağında ortada gördüğünüz kasenin içinde ev yapımı mayonez var. Ekmekle yenen daha lezzetli bir şey yok. İstanbul'daki restoranların bunu keşfetmemiz olmasına üzüldüm çünkü biz utanmadan iki kase yedik. Gelelim Şımarık Pilavına. Deniz ile barışık, babam çıksa yerim diyorsanız tam sizlik. Mürekkep balığının mürekkebiyle pişirilen, içinde kalamar, karides, midye olan bir pilavdan bahsediyorum. Öldüm de cennetdeyim durumunu biz yaşadık. Mutlaka yaşayın siz de. Bu kadar şeyi yedikten sonra Cunda'nın en prestijli restoranından, bkz. Marie Claire, Instyle gezi ekleri, 125 TL ödeyerek çıktık. Ellerine sağlık gerçekten.
|
Zeytinyağlı Tabağı |
|
Peynir Tabağı |
Sakın bunun üzerine doyacağınızı sanmayın!
|
Ev Yapımı Mayonez
|
|
Tereyağlı Cevizli Erişte |
Hepsinin üzerine şarapta armut tatlısı sipariş edebilirsiniz ;)
|
Utanmaz Kediler |
|
Sağdaki Karadut Likörüdür. |
Cuma günü için tercihimiz Vino Şarap Evi oldu. Sahilin iki arka sokağında renkleriyle sizi hemen kendisine çekiyor. Cunda Şarabı ve Cunda peynirinin kiremit içerisinde eritilmiş halini ve karadut şarabını mutlaka deneyin. Ben kivi ve kuşburnunu da denedim ama beğenmedim. Biraz zorlama olmuş sanki. Ama aklınıza gelebilecek her şeyin likörü var. Eve dönerken şık şişelerde de biraz getirebilirsiniz. Kediler biraz rahatsız etse de saatlerinizi hoş bir sohbet ve şarap eşliğinde geçirebilirsiniz.
Akşam yemeği için tavsiye üzerine sahil restorandaydık. Kış geldiğinde mekanların masa sayılarında problem olabiliyor ama güleryüzleri ile bekleme süresini yok sayıyoruz. Balık deniz balığı, tam mevsimi, lezzetinde, söylenebilecek hiçbir şey yok. Mezeler fark yaratıyor. Fava bugüne kadar Bozcaada'da yediğim en iyisiyle yarışırdı. Kabak çiçeği dolması çok taze değildi ama hardal tohumlu levrek marin her şeyi unutturuyordu. İstanbul'da yemek isterseniz Galatasaray Lisesi yanı Beyoğlu Meyhanesi. Hesap kendini gösterse de biz tıka basa 10 meze ve balıktan sonra doyuyoruz. Üstüne lor tatlısı da mükemmel oluyor. Buyrun neler yemişiz?
|
Fava |
|
Hardal Tohumlu Levrek |
|
Kavrulmuş Ot |
|
Kabak Tatlısı ve Lor |
Karışık ot, yok ben ot yemem demeyenlerin bile kalbini feth edecek cinsten, denemeden kalkmayın..
Son gece için Moshos tavernasını seçtik. Gecenin gidişatı için en doğru seçim olmuş. Bir büyük, bir küçüğü dört kişi içerek kendimizi yeterince zorlamışken, rum müzikleriyle resmen kendimizden geçtik. Hızlı yemek yiyen bir grup olduğumuz için garsonlar yetişmekte zorlansalar da, 5 numara meze, 7 numara balık yedik. Mezeler çok memnun etmese de arada biri vardı ki, hayatınızda hiç yememiş olabilirsiniz. Kalamar dolması. Kendinizi balık seviyorsanız bundan mahrum etmeyin. Rakı sofrasında en sevdiğim olan, ki beşinci dubleden sonra dünyada en sevdiğiniz olabilir, kiremitte tahini getirmezlerse bile isteyin. Mükemmel yemek için değil ama iyi müzik ve çok keyifli bir akşam için Cunda'ya yolunuz düşerse atlamayın.
|
Kalamar Dolması |
Kısa bir tatilden sonra görüşmek üzere.. Bir yere gitmiyorum, kıskanmayın, sadece dinleneceğim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder